25 Ağustos 2008 Pazartesi

ne kadar sert gozuksemde

İcimde ana kuzusuyum esasen.okul ,is, asklar tum yasanmıslıklar ne getirirse getirsin anne sevgisi apayrı belki asırı bagımlıyım naticede aile iliskilerimiz cok iyi olmasada kendi icimizde annemi cok seviyorum.neye bulasırsam bulasim ona yansıtmamak icin elimden geleni yaparım onu uzmemek icin.hele su zamanlarda saglık sorunları ile ugrasırken hic olmadıgım kadar yakınındayım annemin, insallah saglıgına bir an once kavusur.ne yazıkki insanlar bir yasatan sonra cocuklasıyorlar ne tezattıki sana hala cocuk muamelesi yapmayada devam ediyorlar.kadının en kutsal durumu annelik son nokta.icimde bir his var ki ben ne yaparsam yapim onun hakkını odeyemiyegim gibi.anneler gunu gibisinden ticari sacmalıkları bosverip annelerimize gereken degeri gosterelim, her ne halt yersek yiyelim annelerimizi uzmeyelim.uyusturucudan uzak duralım.sonrasında yapılan hasar tespitide birseyleri duzelmek icin gec kalındıgı icin faydasız oldugundan beynimi ve zihnimi hep acık tutmaya calısırım elimden geldigince...bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz denir o da yalnıs dedim acı cektim cevremede cektirdim ama rahat biriyim hafızamda zayıf sayılır cabuk unutuyorum.

birkac kısa hikaye.

Donna Tyson bir seminerinde cafebreak arasını kave icmek yerine tuvalette gecirmek ister. dondugunde herkezin sus pus ve onune baktıgını gorur buna bir anlam veremez.konusmasına devam etmeden once bunun nedenini sorar seyircilere...iclerinden biri utana sıkıla--------------------sey...siz tuvaletteyken yaka mikrafonunuz acık kalmıs. bir an icin beyninden vurulmusa doner Donna.T o an olmek ister. ama daha sonra kendine gelip, suratında zoraki bir gulumsemeyle ; artık hepimiz tuvalette ne yaptıgımı biliyoruz ,der ve salon kahkalara bogulur ve o sıkıntıdan kurtulur. kendiside bu kotu durumdan kendine guveni sayesinde kurtulmus olur.nede olsa "penetrasyona ugramıs kıcın davası olmaz"

birkac kısa hikaye

İcinde bir timsah dolasan havuzun basında yuzlerce insan bekliyormus.havuzun bir ucundan digerine yuzen kisi buyuk odulu kazanacak ama kimse buna cesaret edemiyor ve o an biri havuza dalıp can haliyle yuzerek karsı kıyıya cıkar.tabiki cevresini saran insanlar cesaretini ve nasıl bunu basardıgını sorarlar,o ise kızgınlıkla birisini arar.ona kimi aradıgını soruludugunda cevabı: "beni havıza iteni"olur.

basarmanın yolları gerekiyorsa change your life

Hedefinizi secin.15 milyar beyin hucreniz( KİSİLERE GORE DEGİSİKLİK GOSTEREBİLİR) ve kalbinizle o hedefe ulasıcanıza inanın. Hayatınızda kucuk degisiklikler yaparak buyuk degisimi yakalayın.
Cozumu imkansız olan sorunlarınızı sevin;onlarla yasamayı ogrenin. Herseyi basarabiliceginize inanın, kendinizide buna inandırın. Hicbir kosulda basarıya olan inancınızı yitirmeyin.
unutmuyalımki kapasite degistirilinebilir ama kader asla.

19 Ağustos 2008 Salı

cok fazla film izlemek...yada okumak

kesinlikle izleyici olmayı tercih ederim .tamam okumak apayrı bir olgu cunku okudugun eserin beyninde yansıması tamamen senin hayal gucunle sınırlı ama filmler de baskalarının bakıs acısını izlersin filme kattıgı yorumlarla vede cok buyukbir zaman kazanımı vardır sinemada yuzlerce sayfalık bir kitap 90 dk ya sıgdırılabiliyor tabi ne kadar olursa o da ama sonucta zaman tasarrufu...cok fazla cok farlı turlerde filmler izledim ama bence en gereksiz yapımlar korkak fransızların bol ve gereksiz diyaloglarla dolu bası sonu belli olmayan(anlasılması zor ) konuları basit iliskiler olan gorsellige onem vermeyen ,abartıdan uzak filmlerdir.nadirende olsa cok iyi yapımlar cıkar gercekten "le dernier metro"vendredi soir" vede daha hatırlayamadıklarım kucuk yapımlar.adamlar nazi korkularını bile sanat eserine cevirebiyorlar buyuk basarı bu bence...amerika zaten ekol sinema endustrusunde birsey demeye gerek yok.biz ise bir kactanesi haric birbirine benzeyen yapısı aynı filmler uretmeye devam edelim.hababam ekolu devam ediyor daha iyisi yapılana kadar. gerci Adile Nasidli Munir O zkullu yapımlar onlara saygıdan bile herzaman izlenir izleriz.turk sinemasının en muthis donemidir o donem o sıcaklık o ictenlik hicbir zaman yakalanamaz birdaha vede yakalanmayacak.yeni yerliler durumu belli kıro tipler mafya kabadayı filmleri gise yapıyor,eskiya cekildi zaten yıllar once neden aynı filmler yapılıp duruluyor daha ; gerci okuz cok olunca trenin degisiminede gerek kalmıyor.kitap kurdu olmasamda bir kitabı actıgımdaki o kitap kokusu bile cok farklı bir tat.

18 Ağustos 2008 Pazartesi

OLYMPİC GAMES



Biz basarı gosteremesekte , spor dolu gunler yasamamıza sebeb en azından.Cin bu buyuk organizasyonun ustesinden basarı ile geldi.sahsen yuzme dısında yapmak icin imkan buldugum spor dallarıda fena degilim.

11 Ağustos 2008 Pazartesi

GUCLU HER ZAMAN GUCSUZU EZMEK ZORUNDA MI? HİSSEDER KENDİNİ...




Rusya - gurcistan örneginde oldugu gibi...animal bir dunyada belki gecerli bir kural (kesinlikle duzen icinde gerekli) ama insansal bir olgu degil. bence savasmak icin gercekten tutarlı bir sebeb daha dogrusu mutlak bir gerekce lazım, savas insanın ne kadar acımasız ve acınası duruma dusebilecegini cok acık bir sekilde gosteriyor.zaten son yuzyılın savasları maddi cıkar amaclı oldu ,daha oncekilerininde buyuk cogunlugu din- ırk vb...sebeblerden. insanoglunda zaten kendini ve cevresini yok etme egilimi var hep."dunyada savas olmasın" gibisinden gereksiz temenniler yerine guclu ve gercekci olmak zorundayız ne yazikki...butun cocuklar masumdur dilerimki gelecekte savası sadece belgesellerde gorurler, bu acıyı kimse hak etmiyor cunku...ben sahsen eziklerden yanayım,oncelikle kendimi ezdirmemeye calısıyorum.en basiti; yolda aracla giderken bile sadece karsıya gecmek isteyipte masum masum trafigin bos bir anını bekliyen kisiler vardırya iste onlar beni durdurabilir sadece yolda... ''gün gelir bombayı atan karşına çıkarılır çocuk,
hakkını alırsın...
birgün bizde karşına geliriz çocuk,
neden sana sahip çıkamadığımızı sorarsın
bizde boynumuzu bükeriz;
çocuk gibi.
bizi affedermisin o zaman,
affedermisin ey çocuk...!?"

10 Ağustos 2008 Pazar

efkarlıyım

bazen hicbirsey yetmiyor mutluluga varlık yokluk meselesindende ote doyumsuzluk kadarda kotu kısa surmesini dilemek ve umutlanmak tek tesellim.yasam gucum un azalmıs oldugu zamanlarda hicbir sey yada kimse iyi gelmiyor bana normal zamanlarda aklımın ucundan gecmeyen seyler zihnimi kemiriyor zoraki bir sekilde hayatın anlamını sorguluyorum. yasamak olmek anlamını yitiriyor bende bazen...cok sıkılıp
yasamdan dussem vursam dibe aynı anda "duman" dinlemek dilegi ile.oluyor boyle zamanlar insanı zorlayan ne kadar dısardan saglam gozuksekde ic yıkımları cok agır hasarlar bırakayor.'s...... boyle hayatı' demek en kolayı ama bosvermek yada baska kolay yollar bana zor.alısıgım hep terside gitmeye...

5 Ağustos 2008 Salı

HER KOŞULDA


Bu yeni formaların rengi sahane,kimin bu tercih ?portakal gibi:)

3 Ağustos 2008 Pazar

Ne tesadufturki


29 temmuz 2008 mirac kandili...her kanalın onceden belirlenmis bir yayın akısı var ve o dorultuda devam ediyorlar tamam buda makul tum kanallar bir camiden canlı yayın yapmak zorunda degiller ama cnbc-e bize bir alternatif yaratarak bir israil yapımı yahudi sinamasının guzide orneklerinden birini sunmuslar.(dunya sineması kusagı) kusura bakmayın ben bukadar iyiniyetli olup tesadufdur diyemiyecegim.belli bir kısım medya gurubunda boyle bir caba var ise daha basit yollar denemeli bence...magazin,kadın porogramları,aptalca yarısma porogramları koyarakta insanların zamanını kolayca calabilirsiniz bu tur kapitalist yayınlarla...aptal ask dizilerinin bile mudaimlerini gormek mumkun, uzulerekte olsa...gazeteler de daha tehlikeli olabiliyor bazen tabi kadını bir obje olarak kullanananların dısında gecmisini & tarihini hice sayarak cagdaslık kisvesi altından bizi biz yapan degerler silinmeye calısıyor medya yolu ile yerlerine ise aile kavramı ve ahlak yapısı cokmus sanayilesmesini tamamlamıs(somurgeler sayesinde)batı kulturu getirilmeye calısılıyor.yani kendilerinin cozemeyip cıkmaza girdikleri sorunlarını bize aktarmak bu. ama inanın bu ulkede televole izlemeyen her okudugunu sorguluyan insanlar var herzamanda var olcaklar!

Canım istanbul



Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüzgar onda, onda misale.

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...

İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!
İlle Istanbul'da bul!

İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim" i...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.

Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,
İstanbul... N.F. Kısakurek

1 Ağustos 2008 Cuma

Bizden iyiler...

Teoman,sezen aksu,burcu gunes,emre aydın,zeynep casalini,sebnem ferah,aslı,badem,cilekes,pentagram,dejavu,duman,gripin,goksel,hayko cepkin,kubat,mavi sakal,nev,redd,sertap erener,sibel gursoy,sıla,sultana,umay umay vb...

my hits

1.ace of base-all that she wants 2.alphaville-big in japan 3.cardigans-love fool 4.cat stevens-my lady darbanville 5.cheb khaled-aicha 6.david guetta-love dont let me go 7.dido-hunter 8.dover-other side 9.enya-only time 10.evanescence-going under 11.fav-ı miss you like the desert 12.infernal-self control 13.jonas brothers-kids of 14.katy perry-i kissed a girl 15.linkin park-faint 16.loituma-levas polka 17.madcon-beggin 18.madonna-die another day 19.marilyn manson-sweet dreams 20.metallica-nothing else matters 21.rammstein-reise reise& angel 22.rem-loosing my religion 23.serenade-from the stars 24.sonique-it feels so good 25.sting-desert rose 26.the creanberries-hollywood 27.tlc-no scrubs 28.travis-sing

Çınarcık tatili



Benim tatil anlayısım aslında dinlenmektir fakat bunu cınarcıkta basarmanız olanaksız,gece 3-4 saatleri arasında bitiyor.eee sonucta marmaranın cekim merkezi birde denizi temiz olabilse yada yolları daha kullanılabilir,yinede termali ve yakın cevresindeki selaleleri ile doga harikası bir yer.alternativide var 30km sonrası armutlu daha temiz kum olan bir plajıda mevcut biz sahsen gunubirlik kactık iki kez...yakın yerler arasında en iddalı olanı.